Yeni Yaşam Biçimi Kentler ve Dönüşüm Zirvesi-yapder-mef-sarıyer belediyesi-YılmazParlar

ÖZGÜR GÜRSES ÖZGÜR GÜRSES



KENTSEL DÖNÜŞÜMDE SUÇLU KİM?
Aynı geminin içinde herkesin bir suçluyu ararken, birbirini gösterdiği gibi,“suçlu kim ?” 
Başkanlığını, EGD Ekonomi Gazeteciler Derneğininde başkanlını yürüten Celal Toprak’ın, Genel Koordinatörlüğünü Yayıncı ve Tv Program yapımcısı Mehmet Gözcü’nün yaptığı, YAPDER Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin organize ettiği, MEF Üniversitesi Maslak Kampüsü konferans salonunda “Yeni Yaşam Biçimi Kentler” ve “Dönüşüm Zirvesi” düzenlendi. 
Gazetekonomi gazetesinin desteğiyle yoğun katılımla gerçekleşen zirvenin konuşmacıları; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Prof.Dr. Muhammed Şahin  MEF Üniversitesi Rektörü İMSAD Genel Başkanı Fethi Hinginar, İNDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Engin Keçeli, Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden Doç.Dr. Ece Ceylan Baba, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Prof.Dr. İclal Dinçer ve MEF Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Arda İnceoğlu gibi isimlerdi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç yaptığı konuşmasında sorunun çözümünde devlet, kendisini yatırımcı olarak görmemeli, yeri gelince vatandaş için kendi payından vazgeçmeyi bilmelidir demekle haklıydı.


Simdi ilgililerin eski konuşmalarına göz atalım; 


Türkiye'nin yüzde 90'a yakınının deprem bölgesi olması ve büyükşehirlerde hızlı ve çarpık yapılaşma nedeniyle kentsel dönüşümün mecburiyetten ortaya çıktığını, 81 ilde tespit edilen riskli yapılardan 106 bin 679'unun kentsel dönüşümüne başlandığını belirten Eski Çevre Bakanı İdris Güllüce  "Kentsel dönüşüme mühendis ve mimar gözüyle bakılmaması gerekir"  

İBB Başkanı " Kentler hangi fonksiyonları, işlevleri üstlenecekler, bunların kararını vermediğimiz için, bugün maalesef yöneticilerin kendi siyasi perspektifleri doğrultusunda şehirler gelişti. Her yöneticiye göre yeni, farklı adımlar atıldığını görmekteyiz. Bu da gelecek adına kaygı verici. Kurumsal planlar yapılmalı. Kentler hızla gelişerek dengeler bozulmaya başladı. Kent yönetiminde karar organları olarak bu dengeleri doğru kurmak ve korumak. Kentsel dönüşüm fırsat ancak ranta dönmemeli Bugün bizim ihtiyaçlarımız farklı. Buna göre, kullanım kararlarımızı bugün ortaya koymak zorundayız. Geçmişi tabii ki korumalıyız ama, bugün şartlar bize farklı şeyler sunuyor. Bugün 15 milyonluk, Avrupa’nın 23 ülkesinden büyük bir İstanbul var. Köprüdeki sıkıntıyı çözmek adına yeni alternatifler bulmak zorundasınız. Bugün köprünün de yetmediği durumu yaşamaktayız. Bize düşen, bu kentlerde önemli değerleri geleceğe aktarmak konusunda hassasiyet göstermek. Yeni yaşam alanlarını, yaşam ilişkilerini doğurur hale getirmeliyiz. Sosyal yapıya dikkat etmeliyiz. Bizi biz yapan hassasiyetlerimiz var.”
Ülkemizde cumhuriyet döneminde 1950’lerde sanayi sektörü yükselişe geçerken tarım sektöründe gerileme yaşanmış,tarımda makineleşmeye bağlı olarak işgücü talebinin azalması sonucunda çalışan iş gücünün kırdan kente göçünü tetiklemişti. Kentler bu duruma hazır olmadığından sağlıksız kentleşmenin tohumları atılmıştı.
Artan nüfus, doğal afetler, çarpık yapılaşma ve buna bağlı olarak çeşitli, meydana gelen sorunlar yüzünden zaman içerisinde kent mekanları yıprandı. Köhneleşti. Bu durum çağdaş şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına bağlı kalarak yeniden yapılandırılmayı sağlamak için kentsel dönüşüm olgusu gündeme geldi.      
Kentsel Dönüşümün Hedefleri mevcut şehrin yapısına ve burada yaşayan insanların  fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki edebilmektedir. 
Bütün planlama çalışmalarında, sosyologlar, ekonomistler, mühendisler, mimarlar, plancılar ve peyzaj mimarları gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir. Yenileme ve dönüşüm alanlarında uygulanan projeler sonucunda oluşturulacak yeni kentsel alanların ve yeni altyapı ve ulaşım sistemlerinin, günümüz ihtiyaç ve beklentilerine uygun kent parçaları olabilmeleri için kamu, özel sektör, sivil örgütler ve üniversitelerin işbirliği ile oluşturulacak ortaklıklara ve buna imkan sağlayacak ekonomik, fiziksel, sosyal ve çevresel koşullarına kalıcı bir çözüm sağlamaya çalışan kapsamlı bir vizyon ve eylemi olmalıdır. 
Sadece mekansal bir dönüşüm değil aynı zamanda sosyal ve kültürel gelişimin sağlanması için de çalışmalar yapılmalı. 
Pek çok ülke son yıllarda önceliği “gayrimenkul odaklı kalkınma projeleri” yerine “kültür odaklı kentsel gelişim projelerine” vermekte olduğu görülmektedir. 
Almanya (Ruhr Havzası), Fransa (Metz ve Lens bölgeleri), İngiltere (Glasgow, Liverpool, Londra), İspanya (Bilbao) gibi gelişmiş ülkeler işsizliğin arttığı, sosyal katılımın azaldığı bölgelerde kültür ve sanatsal yatırımlarla kentsel canlanma yaratmaya çalışmaktadır.
Zaten Kentsel dönüşüm, kentsel sorunlara çözüm üretmek amacıyla, değişime uğrayan bir bölgenin yitirilen bir ekonomik etkinliğin yeniden geliştirilmesi  ve  canlandırılması, işlemeyen bir toplumsal işlevin isler hale getirilmesi; çevresel  kalitenin veya çevre dengenin kaybolduğu alanlarda, bu dengenin tekrar sağlanma, ihtiyaçdan doğan dönüşümde sonuçların üzerinde uzlaşma, toplumsal  dışlanma  olan alanlarda, toplumsal bütünleşmenin sağlanması, anlamına gelir.  
Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Kentsel dönüşüm, fiziksel-tasarım, sosyal, ekonomik ve yasal-yönetsel gibi birbirleriyle bütünleşen dört temel boyutlu kavramdır.
Fiziksel boyut, bölgenin içinde kent ile ulaşım bağlantıları, konut stoku, teknik ve  sosyal altyapı ve çevresel problemleri, tasarım boyutu, fiziksel  olarak kentsel  gelişim, değişim ve korumayı yönlendiren kentsel tasarım sürecini, Sosyal boyut, sağlık, eğitim, konut ve kamu hizmetlerine erişim, suç, toplumdan dışlanma, proje  sürecine kamu ve özel sektörün, yerel  halkın ve gönüllülerin katılımı gibi koşullarla,   Ekonomik boyut, seçilen alan ve çevresindeki iş olanaklarının nitelik ve niceliklerini  yükseltmeyi, Yasal-yönetsel boyut, yerel karar verme mekanizmasının yapısı, yerel halkla ilişkiler, diğer çıkar  gruplarının katılımı ve liderliğin türü gibi  konularla ilgilenmesi gerekir.
Kentsel dönüşümün Nedir Amaçları? 
Kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında ilişki kurulmasıyla, temelde toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırmalı ve bu bozulmayı önleyecek şekilde olmalı, kentsel dönüşüm projeleri kentin hızla büyüyen, değişen ve bozulan dokusunda ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve altyapısal ihtiyaçlara göre, kent parçalarının yeniden geliştirilmesine olanak  sağlamalı, Kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı bir ekonomik kalkınma yaklaşımını ortaya koymalı, Kentsel   çöküntü  olma sebeb ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri kentsel refah ve yasam kalitesini artırmayı amaçlamalı, Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına yönelik stratejileri sahip olmalı.
Kentsel dönüşümün uygulama biçimi; Yenileme, Sağlıklaştırma, Koruma, Yeniden canlandırma, Yeniden geliştirme, Düzenleme Temizleme, Boşlukları doldurarak geliştirme, Tazeleme­ parlatma olmalı  
Ancak Kentsel dönüşümde; En yüksek ranta sahip alanların dönüşümünü büyük inşaat firmaları hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi, Daha az karlı alanların, önemli ulaşım aksları ya da prestij konut alanlarının çeperlerinin dönüşümünü küçük ölçekli firmalar ya da yapsatçılar gerçekleştirmesi, Kentin karsız alanlarında, kent çeperinde  yada sanayi alanlarının yanında yer seçmiş gecekondu alanlarında dönüşüm gerçekleştirilememekte, gecekondulular ıslah imar planlarının oluşturacağı rant beklentisiyle farklı çözümleri reddetmesi sonucu kentsel dönüşüm projesi  insan  gereksinimlerine uygun olmayan ve kentlerin kimliğiyle tutarsız bir projeye sapmıştır.
Kentsel dönüşüm, fiziksel mekânın dönüşümünün yanı sıra, sosyal gelişim, ekonomik kalkınma, çevreyle ilgili ve doğal dengenin korunması ve sürdürebilirliğinin sağlanması ile birlikte kapsamlı ve bütünleşik bir yaklaşımla ele alındığı  takdirde başarıya ulaşabilir.  

 yilmazparlar@yahoo.com


  

Yorumlar